Hac Nasıl Yapılır? Tarihten Günümüze Kutsal Bir Yolculuğun İzinde Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, insanın inançla kurduğu bağı her zaman derin bir merakla incelerim. Hac, bu bağın en güçlü ifadelerinden biridir. Yüzyıllardır milyonlarca insanın aynı mekânda, aynı niyetle buluştuğu bu kutsal yolculuk, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir toplumsal ve tarihsel deneyimdir. Bu yazıda “Hac nasıl yapılır?” sorusuna yanıt ararken, geçmişle günümüz arasındaki manevi sürekliliği anlamaya çalışacağız. İlk Adımlar: Tarihin Başlangıcında Bir Çağrı Hac ibadetinin kökeni, İslam’dan çok daha önceye, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Kâbe’yi inşa ettiği döneme kadar uzanır. Kutsal kitaplarda anlatıldığına göre, bu yapı…
Yorum BırakGünlük Satırlar Yazılar
Güzellik Kavramı Evrensel midir? Öğrenmenin Işığında Bir Düşünsel Yolculuk Her dersin başında öğrencilerime şunu söylerim: “Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil; dünyayı yeniden görmeyi öğrenmektir.” Gerçek öğrenme, bakış açımızı dönüştürür. Bazen bir sanat eserinde, bazen bir matematik probleminde, bazen de bir insan davranışında güzelliği fark ederiz. Fakat şu soru hep aklımda yankılanır: Güzellik kavramı evrensel midir? Bir öğretmen olarak, bu soruyu yalnızca felsefi bir merakla değil, pedagojik bir sorumlulukla da düşünürüm. Çünkü güzellik, öğrenmenin estetik boyutunu temsil eder; insanın dünyayla kurduğu anlamlı ilişkiyi biçimlendirir. Pedagojik Bir Başlangıç: Öğrenmenin Estetik Boyutu Eğitim, yalnızca bilişsel bir süreç değildir. Öğrenmenin içinde duygular, değerler ve…
Yorum BırakHiç düşündünüz mü, “pasaport çıkartma yaşı” gelecekte ne ifade edecek? Belki birkaç on yıl sonra çocuklar doğduklarında dijital kimlikleriyle birlikte “otomatik pasaport” sahibi olacaklar. Belki de sınırlar, fiziksel evraklarla değil, biyometrik veriler ve dijital güven sistemleriyle aşılacak. Bugün hâlâ Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’ne randevu alıp sıraya giriyoruz, ama bu alışkanlık, geleceğin hızına dayanabilir mi? Hadi gelin, bu konuyu biraz beyin fırtınası yaparak ele alalım. Çünkü “pasaport çıkartma yaşı kaç” sorusu, aslında hareket özgürlüğümüzün ve kimlik kavrayışımızın geleceğini sorguluyor. Şu anda Türkiye’de pasaport çıkarma yaşı sınırı yoktur; her yaştan birey — yeni doğanlar dâhil — pasaport alabilir. Ancak 18 yaş altı…
Yorum Bırak“Mahkemeler neden kapalı?” sorusu yalnızca kapısı kilitli bir binayı değil; dilin, ritüellerin, teknoloji politikalarının ve güç ilişkilerinin etrafımıza ördüğü görünmez duvarları da işaret ediyor. Bu yazı, mahkeme salonlarının “kapalı” olma hâlini üç düzlemde tartışıyor: (1) kapalı duruşma kararı, (2) fiilî/kurumsal kapanma, (3) anlam ve erişim bakımından kapanma. Mahkemeler Neden Kapalı? (Soru, Çerçeve, Yüzleşme) Bir arkadaş grubunda hukuk konuşurken, “Açık yargılama ilkesi var, ama biz neden davalara giremiyoruz?” diye soran o kişiyi hatırlarsınız. Kapıdaki güvenlik, içerideki prosedür, okunmayan ilan panoları… Erişimin önünde görünür görünmez setler. “Mahkemeler neden kapalı?” sorusu, aslında kimin için ve ne ölçüde kapalı olduklarını anlamaya çağırır. Gelin bu…
Yorum BırakGüç, Kurumlar ve Simgesel Anlamlar: “Gümüş Yıl” Kaç Yıl Oluyor? Siyaset bilimi, yalnızca iktidarın kimde olduğunu değil, aynı zamanda bu iktidarın nasıl sürdürüldüğünü de sorgular. Her toplumsal yapı, kendi sembollerini ve ritüellerini üretir; bu ritüeller, güç ilişkilerini görünmez kılarak meşrulaştırır. “Gümüş Yıl” kavramı da yüzeyde basit bir kutlama gibi görünse de, aslında süreklilik, dayanıklılık ve kurumsallaşma üzerine derin bir siyasi metafordur. Bir siyaset bilimci için bu soru — “Gümüş Yıl kaç yıl oluyor?” — sadece bir sayı meselesi değildir; iktidarın zamanla ilişkisini, kurumların dayanma gücünü ve bireylerin aidiyet hissini sorgulayan felsefi bir tartışmadır. Gümüş Yıl, geleneksel olarak 25. yıl anlamına…
Yorum BırakEv Alarm Sistemi Nedir? Felsefi Bir Düşünüşle Güvenliğin Ontolojisi Bir Filozofun Bakışıyla: Güvenliğin Sesi Bir filozof için her nesne, yalnızca işleviyle değil, anlamıyla da var olur. Ev alarm sistemi bu bakışla, sadece bir güvenlik aracı değildir; insanın korkularıyla, aidiyet duygusuyla ve varlık bilinciyle kurduğu ilişkinin teknolojik bir yansımasıdır. Ev, insanın dünyadaki ilk “varlık alanı”dır; bir çatıdan çok, bir kimliktir. Bu nedenle alarm sistemi, yalnızca hırsızı değil, varoluşun kırılganlığını da haber verir. Çünkü alarmın sesi, aslında bir varlığın “ben buradayım, korunmak istiyorum” diyen sesidir. Bu bağlamda “ev alarm sistemi nedir?” sorusu, basit bir teknik tanımın ötesine geçer; etik, epistemolojik ve ontolojik…
Yorum BırakKapalı Hava Ne Denir? Geleceğin Gri Gökyüzüne Dair Düşündürücü Bir Yolculuk Kapalı bir gökyüzünün altında yürürken hiç düşündünüz mü; bu gri tonların ardında yalnızca meteorolojik bir olay mı var, yoksa geleceğe dair sessiz bir mesaj mı gizleniyor? Belki de bu yazıyı okurken dışarıda hava kapalı, bulutlar gökyüzünü tamamen örtmüş durumda. İşte tam da bu anlarda zihnimiz daha derin düşünür, sorular artar, ufuk genişler. Gelin, “kapalı hava” kavramını sadece bir hava durumu terimi olmaktan çıkarıp geleceğin dünyasında ne anlama gelebileceğini birlikte keşfedelim. — Kapalı Hava: Sadece Bir Meteorolojik Terimden Fazlası Kapalı hava, teknik olarak güneş ışınlarının bulutlar tarafından tamamen engellendiği, gökyüzünün…
Yorum BırakAşırı Heyecan Hangi Hastalık? Psikolojik Bir Derin Analiz Bir psikolog olarak, insan davranışlarının görünmeyen tarafını anlamaya çalışmak her zaman büyüleyici olmuştur. Danışanlarımın odama girdiklerinde ellerinin titrediğini, seslerinin çatallandığını ya da kalp atışlarının hızlandığını fark ettiğimde aklıma hep aynı soru gelir: “Bu sadece aşırı heyecan mı, yoksa altında yatan bir psikolojik rahatsızlık mı var?” Aşırı heyecan, çoğu zaman geçici bir duygusal dalgalanma gibi görünse de, bazı durumlarda ciddi bir psikolojik sorunun belirtisi olabilir. Bu yazıda aşırı heyecanın hangi hastalıklarla ilişkili olabileceğini bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden inceleyeceğiz. — Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Düşüncelerin Heyecanı Nasıl Beslediği Bilişsel psikolojiye göre heyecan, yalnızca…
Yorum Bırak400 Puan İçin Kaç Net Gerekir? İnsan Davranışlarını Psikolojik Bir Mercekten İncelemek İnsan davranışlarını anlamak, her zaman büyüleyici bir süreç olmuştur. Bir psikolog olarak, bireylerin sınavlar, hedefler ve başarılar karşısındaki tutumlarını incelemek, onların düşünsel ve duygusal süreçlerini daha derinlemesine anlamama olanak tanır. Her birimizin içsel dünyası, dışarıdan gelen etkenlerle şekillenir ve bu etkenler bizim hedeflerimize yaklaşma biçimimizi doğrudan etkiler. Peki, 400 puan için kaç net gerekir? sorusu sadece bir matematiksel hesaplama mıdır, yoksa bir bireyin stres, kaygı ve hedeflere ulaşma çabalarını şekillendiren psikolojik bir sorunsal mı? Bu yazıda, bu soruyu bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektifinden analiz edeceğiz. Bilişsel Psikoloji:…
Yorum BırakKantitatif Tıp Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Bakış Hayatın her alanında sayılarla düşündüğümüzü hiç fark ettiniz mi? Kalp atış hızımızdan uyku süremize, yürüdüğümüz adımlardan tükettiğimiz kalorilere kadar pek çok veriyi ölçüyor, analiz ediyor ve bu verilere göre kararlar veriyoruz. Tıpta da durum farklı değil. Özellikle son yıllarda bilim dünyasının temel taşı hâline gelen kantitatif tıp, bu sayısal yaklaşımın en sistematik ve güçlü temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor. Peki, “kantitatif tıp” tam olarak ne anlama geliyor ve neden hem küresel hem de yerel ölçekte bu kadar önemli? — Kantitatif Tıp Nedir? Sayılarla Sağlığı Anlamak Kantitatif tıp, en basit…
Yorum Bırak